article_jule (36403)

Ancak her ülkede şubesi yok ve çoğunlukla online olarak internet pin up giriş ve mobil uygulaması üzerinden hizmet veriyor. Ancak ABD ile Çin arasında yaşanan son gelişmeler özellikle Dünya Ticaret Örgütü nün amaçları ile uyuşmamaktadır. ABD nin dünyaya vaat ettiği en önemli şeyler bir tanesi güvenilir bir ekonomi ve bunun neticesinde rezerv para olarak doların geçerli olmasıdır. ABD, dünyaya güvenilir bir ekonomi olmanın gereğini yaparak doların rezerv para olmasını sağlıyor. Güçlü bir ekonomi olmanın bir ayağı da dış ticaretteki iyi performanstır.

Buna örnek olarak Rahmi Koç’un başkanlığında kurulan Deniz Temiz Derneği ya da TURMEPA’nın dergisinin müsilajla ilgili sayısı gösterilebilir. Nitekim Tüpraş, Aygaz, Opet, Henkel, Enka gibi firmaların desteğiyle çıkarılan dergide, müsilaja dair kaleme alınan yazıda “müsilajın ana sebebi evsel atıklar” ve “iklim değişikliği ve insan baskısı sebebiyle bu durum tekrarlanabilir” gibi başlıklar tercih edilmiş. Oysa Zeynepgül Alp’in Gezegen için hazırladığı haberde alıntılanan uzmanlar Marmara’nın sularının ısınmasının en önemli nedeni kirlilik olarak gösteriyor. TURMEPA’nın Acil Eylem çağrısında her ne kadar endüstriyel atıkların ciddi bir kirliliğe yol açtığı kabul edilse de, temel sorun olarak arıtma tesislerinin kapasitesinin yetersizliği öne çıkarılıyor. Denizcilik sektörü haricinde iş dünyası paydaşlar arasında sayılmıyor bile. Aspiration ise yalnızca online ve uygulama üzerinden hizmet veren yeni nesil bir banka modeli. 2013’te kurulan Aspiration yüzde yüz temiz kredi sağlamayı vaat ediyor. Uygulamasında ise işletmelerin sürdürülebilirlik performansını ölçmek mümkün. Aspiration ayrıca müşterilerine bankacılığın finansal maliyetini de minimuma indirmeyi taahhüt ediyor.

Altın Kemer, “deniz salyası” olarak adlandırılan müsilajla kaplanan ilk sahillerden biri oldu. Norveç ve İsveç’in de kuzey kesimleri de sıcak hava dalgasından etkileniyor. Norveç’in Nordland ilçesinde yer alan  Saltdal bölgesinde de Temmuz başı sıcaklık 34 santigrat dereceye kadar çıktı. Finlandiya’nın Kuzey Kutup Dairesinde bulunan Laponya bölgesinde bulunan Utsjoki-Kevo istasyonunda ise 107 yıl sonra sıcaklık rekoru kırıldı. Bölge, Temmuz ayı başında 0.9 santigrat derece daha düşük ısıya ulaşarak 33.7  dereceyi gördü. Ülkede en son, Temmuz 1914’te Laponya’daki Inari Thule bölgesinde 34.7 santigratlık sıcaklık, bilinen en yüksek değer olarak kayıtlara geçmişti. Kentin merkezi olarak kabul edilen Central Park’ta 37 santigrat dereceye kadar yükseldiği açıklandı. Kentin bazı bölgelerinde hissedilen hava sıcaklığının 42 santigrat dereceye kadar yükseldiği de belirtildi.

  • Birçok ülkede “net sıfır emisyon” ve “düşük karbon ekonomisine geçiş” hedefleriyle somut yol haritaları belirlense de bu politikaların vadeleri iklimbilimcilerin altını çizdiği acil durumun gerektirdiği süreden çok daha uzun.
  • – Hükümetler yöre halklarının önceden, herhangi bir baskı altında kalmadan ve yapılacak projenin doğaya etkilerine dair bütün bilgilere sahip bir biçimde, sürecin her aşamasında onayını aramalı.
  • ATM ücretleri iade ediliyor, doğrudan hesap ücreti alınmıyor ve miktarı belirleme müşterilerin kararına bırakılıyor.
  • Denizbank’ın 2019 yılına kadar ana hissedarı dünyada fosil yakıt emisyona yatırım yapan bankalar listesinde 47.

Dolayısıyla, hem küresel hem de ulusal çerçevede alınacak tedbirlere uyulması ile bir taraftan normalleşme sürecine katkı sunulurken diğer taraftan bunun reel ve finansal sektörlere yansıması da iyileştirici yönde olabilecektir. Covid-19 ve döviz kuru sepeti ilişkisini ele alan bu çalışma gelişmiş ve gelişmekte olan ülke grupları için panel veri analizleri uygulanarak geliştirilebilir. Bu durum başarıyı getireceğinden aynı zamanda yaşam kalitesini arttıracağını da söylemek mümkündür. Bu yaklaşımın özünde bahsedilen sihirli araç tabirinden anlaşılması gereken planlamanın, dosya düzeninin, takvimin, bilgisayar programının, bilgisayarın vb. Aracın yerli yerinde kullanılarak zamanın etkili bir şekilde yönetilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Bu yaklaşımın temelinde bireyin kendisini hayatın akışına bırakarak zamanı yönetmemesi gerektiğine vurgu yapılmaktadır (Tengilimoğlu, vd., 2003). Bahsedilen faktörlerin iyileştirilmesi sayesinde başarının geleceğine odaklanan bu yaklaşım aynı zamanda öz bilincin gelişmesini sağlamaktadır.

Erdoğan’ın, Gaziantep’te dört yaşındaki Asiye Ateş’in pitbull cinsi iki köpeğin saldırısı sonrası ağır yaralanmasından sonra gerçekleştirdiği bu konuşmayla, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı valiliklere 17 maddelik bir genelge gönderdi. Genelgede, Pitbull başta olmak üzere beş cins köpeğin sokaklarda “sahipsiz“ bulunmaması, sokak hayvanlarının da “rehabilite olmadıkça” alındıkları ortamlara bırakılmaması talimatı verildi. Antalya’nın Finike ilçesine bağlı Kızılcık yaylasında yaşayan Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu, evlerinin yakınlarındaki taş ve mermer ocaklarının faaliyetlerini sürdürebilmeleri amacıyla sedir ormanlarının kesilmesine karşı çıkıyordu. Doğayı savundukları, ormanların talan edilmesini önlemeye çalıştıkları için 9 Mayıs 2017 günü evlerinde öldürüldü. Cinayeti işleyen Ali Yamuç bir gün sonra tutuklandı, ancak cinayetten birkaç ay sonra, 20 Eylül 2017’de cezaevinde intihar etti. Cinayeti azmettirenler ise aradan geçen beş yılda hâlâ adalet önüne çıkarılmadı. Eğitimler iklim ve ekoloji muhabiri Tansu Pişkin ve Gezegen editörleri Zeynep Yüncüler ile Özgün Özçer tarafından verilecek. Gezegen ekibi olarak ilk atölyemizi 11 ve 18 Haziran’da, İstanbul Edebiyat Evi’nin sıcak ortamında gerçekleştirdik. ODTÜ Rektörü Mustafa Verşan Kök ilk kez 2016’nın Temmuz ayında, o dönemde yapılan rektörlük seçimlerinde 2. Sırada gelmesine rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atanmıştı. Rektörlük seçimlerinin Kanun Hakkında Kararname ile kaldırılmasının ardından, Verşan Kök 2020’nin Ağustos ayında bu kez Erdoğan tarafından doğrudan ikinci kez üniversite rektörlüğünün başına getirildi. Verşan Kök’ün altı yıllık rektörlük döneminde ODTÜ Onur Yürüyüşü’ne katılan bazı öğrencilere davalar açıldı, mezuniyet töreninde gökkuşağı bayrağı açılması suç sayıldı.

Düzenli artışın önce durdurulup kontrol altına alınması, ardından da düşük karbon ekonomisine geçiş iklim mücadelesinin önemli safhaları. Özel şirketlerin ve bürokratların menfaatleri ile çatışan doğa savunucularına karşı işlenen cinayetler tüm dünyada artıyor. Londra merkezli uluslararası sivil toplum kuruluşu Global Witness’ın Temmuz 2020’de yayınladığı rapora göre, sadece 2019’da 212 toprak ve doğa savunucusu öldürüldü. Bu, kuruluşun doğa savunucularına karşı işlenen cinayetleri izlemeye başladığı 2012 yılından bu yana en çok cinayetin yaşandığı sene. Paris Anlaşması’nın imzalandığı Aralık 2015 ile pandemi öncesi dönem arasında ise ortalama haftada dört toprak ve doğa savunucusu öldürülmüş. Öldürülen insan hakları savunucuları anısına çevrimiçi bir anıt-çetele niteliği taşıyan HRD Memorial’da bugün ismi geçen birçok hak savunucusu Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu gibi doğayı savundukları için katledilenler. Öte yandan, yabancı sermayeli bankaların ortakları arasında, doğrudan ya da dolaylı olarak karbon emisyonların artışında pay sahibi bankalar var. Finansbank’ın hisselerini 2015’te satın alan QNB yani Katar Ulusal Bankası yıllardır Katar petrol ve doğalgaz faaliyetlerine finansman sağlıyor. Denizbank’ın 2019 yılına kadar ana hissedarı dünyada fosil yakıt emisyona yatırım yapan bankalar listesinde 47. Sırada olan Rus Sberbank iken, banka Dubai’nin hükümete bağlı ENBD’ye satıldı.

Bu stratejilerden gerek Soğuk Savaş öncesinde ve Soğuk Savaş süresince ve sonrasında önemini sürdüren canevi(kalpgah)-kenarkuşak/heartland-rimland dir. Soğuk Savaş la ideoloji ve politikanın önem kazanması jeostratejinin jeopolitikle içiçe geçmesine neden olmuştur ve jeostratejik yaklaşımlar jeopolitik modellerde de belirleyiciliğini korumuştur. Jeoekonomik modelde ise ekonomik egemenlik ve üstünlük, devletlerin yaşamsal çıkarları için dünya coğrafyasını yeniden biçimlendirmektedir. İlkel jeoekonomik yaklaşımda küresel güçlerin dünyayı paylaşımı ve barış içinde birarada yaşama aracı olarak öngörülen jeoekonomik modelde merkez-çevre/core-periphery ayrışması ile her merkez ülke etrafında oluşturulan bir çevresel alan vardır. İleri de daha ayrıntılı incelenecek olan jeoekonomik model, dünyanın iklim kuşakları ve coğrafi şartlar temelinde, sanayi merkezleri etrafında bölüştürülmesini esas alır. Jeokültürel yaklaşımla oluşturulan modellemelerde temel ayrım doğu-batı ayrımıdır ve bu ayrımın en son ve belirgin biçimini Batılı, Latin, Afrikalı, Ortodoks, Müslüman, Konfüçyen, Budist, Hindu ve Japon ayrımları ile çizilen medeniyetler dünyası oluşturmaktadır. Soğuk Savaş sonrasının belirsizliğinde yükselen ve düşen Medeniyetler Çatışması kurgusu çok kutuplu ve çok medeniyetli bir dünyada çatışma, ayrışma ve yakınlaşmaların kültür ve daha doğrusu din/mezhep temelinde gerçekleşeceğini ileri sürmektedir. Dünyanın çeşitli biçimlerde kurgulanması ve modellendirilmesi özellikle 1970 li yıllardan sonra, politik ve ekonomik coğrafyanın kesişme noktasındaki araştırmalar, küreselleşme, risk toplumu ve yeni jeopolitik dünya düzeninin oluşumuna sarılan coğrafyacılarla artmıştır. Bu çalışmalarda daha çok küreselleşme çerçevesinde uluslararası ekonomik ilişkiler ön plana çıkmış ve bu dönüşüm incelenmiştir (Tuathail ve Shelly, 2002). %7 üst sınır endişesi yaşayan bankacılık sektörü, KGF kredilerini daha çok düşük risk taşıyan, ödeme performansını bildikleri, hali hazırdaki mevcut müşterilerine kullandırma eğiliminde oluyorlar. Bu durumların önüne geçebilmek için KGF kefaleti ile verilen kredilerin, yeni bir kredi sigorta kurumu oluşturularak bu sigorta kurumu vasıtasıyla sigortalanmasının sağlanması gerekmektedir. Sigorta kurumu; kredi tutarı, kredi türü, vade, ek teminat ve işletmenin kredi derecelendirme notu gibi parametrelere göre değişen oranda prim karşılığında kredinin sigorta edilmesini sağlamalıdır.

Üstelik, kâr marjı hayli yüksek ve risk düşük olduğu için bu sektörler bankaların uzun yıllardır yatırım yapmayı tercih ettiği alanların başında geliyor. Tam da bu sebeple, önce Londra’da başlayan ve daha sonra dünyaya yayılan Yokoluş İsyanı hareketi, “Para İsyanı” (Money Rebellion) adıyla bankacılık ve finans dünyasının fosil yakıt sektörüne yatırımlarını hedef alan bir yan hareket başlattı. Toplumsal denetimi çok daha zor, tek öncelikleri kâr ve kazanç olan bankaların fosil yakıt projelerine ve şirketlerine yatırım kolaylıkları sağlamaları nasıl önlenebilir? Burada da iklim savunucuları bankaların yatırımlarını izleme ve onları ifşa etme yolunu seçiyor. Ayrıca etik bankacılık gibi kazancı maksimize etmeye dayalı olmayan yepyeni modeller ortaya çıkıyor. İklim mücadelesinde sadece hükümetlerin değil, finans dünyasının da kazançlarının bir kısmından vazgeçerek dönüşmesi şart. Bir başka deyişle, gezegenin kurtuluşu iklimi bu hâle getiren ekonomik sistemin değişmesini gerektiriyor. 11 soruda, bankaların fosil yakıt yatırımlarını mercek altına alıyoruz. MAÖ boyutları kapsamında ise mobbing uygulayan kişilerin akademisyen ve öğrenci olabileceğini düşünen veya sürece dair fikri olmayan katılımcılar arasında olduğu belirlenmiştir (Tablo 17). Gezegen’in, 4982 sayılı Bilgi Edinme Yasası’ndan yararlanılan ve iklim, kamu sağlığı ya da emek konularını merkezine alan haber-araştırma projeleri için açtığı burs çağrısı sonuçlandı. Başvuranlar arasında üç gazeteci Friedrich Naumann Vakfı’nın (FNF) katkısıyla sunacağımız burs desteğine değer görüldü.

Sayfadaki grafikte, net sıfır emisyon hedefinin tartışmaya başlandığı onlarca ülkeye de yer verilmiş. Jürinin değerlendirmesi sonucu desteklenmeye değer görülen çalışmaların sahiplerine 11,000 liralık eğitim ve araştırma bursu verilecek. Bu bursun yarısı çalışmanın başlangıcında, kalan yarısı ise çalışmanın yayına hazır hâle getirildiğinin jüri tarafından onaylanmasıyla gazetecilere ödenecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun alıntılanan açıklaması deniz kirliliğini önleme çabalarının temelinde atıksu arıtma tesislerinin olduğunu ortaya koyuyor. Bakanlığın eylem planındaki beş madde atıksu arıtma tesislerine ilişkin çeşitli vaatler içeriyor. Bugüne kadar arıtmanın bazı durumlarda “göstermelik” olduğuna dair iddialar nedeniyle hangi yeni teknolojilerin kullanılacağına ilişkin daha fazla bilgi de şart. Mesela Sıfır Sıvı Deşarjı (ZLD) denilen ve arıtılan atıksulardaki tehlikeli kimyasalların suya karışmasını önleyen teknolojiler uygulanacak mı? Bunun gibi teknolojilerin gelişmesi için farkındalık özellikle Greenpeace’in tekstil sektörüne yönelik “Detoks” kampanyası kapsamında artmıştı. Müsilaj kirliliğinin ortaya çıkmasından bu yana çok sayıda söyleşi, görüş, öneri ve rapor kamuoyuna yansıdı. Son olarak 18 Haziran’da İstanbul Teknik ÜniverPinUp giriş Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim görevlileri tarafından kapsamlı bir değerlendirme yayınlandı.